18 Temmuz 2009 Cumartesi

Hangi Yaşta Hangi Zeka ?

Okullarda uygulanan etkin ve çoklu öğrenme ortamları çocuğun baskın zekâlarından yararlanarak, baskın olmayan zekâlarını geliştiriyor Eğitim sistemimizin sınavlara dayalı olması, okullarımızın tamamen akademik başarıya endekslenmeleri, gençlerin gerçek yaşamdan koparak test kitaplarının arasına hapsolmasına yol açtı. Yaklaşık 20 yıldır okullarda devam eden reform çalışmalarının ardından geldiğimiz nokta, gerek eğitimciler gerek aileler açısından hiç de memnun edici değil.

Akademik anlamda yüksek başarı gösteren gençlerimiz üniversite mezuniyetleri sonrası iş yaşamında çeşitli sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor. Okul hayatı boyunca oldukça başarılı sayılan öğrenciler, mezuniyet sonrası büyük problemlerle iş hayatına girebiliyor ve gerçek hayata uyumda pek çok sıkıntı yaşıyor.
Zeki diye adlandırılan pek çok öğrenci inanılmaz davranışlarla toplumu şaşırtıyor ve asosyal tavırlarla anne babaları endişelendiriyor.

Çoklu Zekâ Teorisi´nin her zekâ türüne eşit önem vermesi ve her çocuğun öğrenebileceğine yönelik çalışmaları, bugün Türkiye´de de pek çok okulda bu metodun eğitim öğretimde kullanılmasına neden oldu.
Eğitimde çoklu zekâyı kullanan Kültür2000 Koleji Kurucusu Ful Akıngüç Över, çoklu zekânın bilinmemesinden dolayı, dil ve matematik dışındaki zekâ türlerine sahip çocuklara önem verilmediğini söylüyor. Över, “Başarısız çocuk yoktur. Dersleri müzik, sanat ve spor desteğiyle sevdirip başarıyı artırmak mümkün” diyor.
Över, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı:

Kuramın geleneksel zekâ anlayışından farkı ne?
Geleneksel anlayışta sadece etkili ifade yeteneği olan ve mantıklı kişilere değer veriliyor. Oysa çoklu zekâda her tür zekâya eşit önem veriliyor.

Müzikte çok başarılı ancak matematikte başarısız olan çocuk zeki mi?
Neden olmasın? Ne yazık ki bu yetenekleri taşıyan birçok çocuk, okulda destek görmüyor. Onların farklı düşünme ve öğrenme yönlerine hitap edilmediği için öğrenme problemli oluyor; çocuk ´dikkati eksik´ ya da ´başarısız´ olarak adlandırılıyor.

Ancak ülkemizde başarı sınavlarla ölçülüyor...
Ne yazık ki öyle. Sınavlar ezberciliğe neden oluyor ve yaratıcılığı ortadan kaldırıyor.

Çoklu Zekâ Kuramı´nda öğrenememe veya başarısızlık söz konusu değil mi?
Hayır. Seviyeler farklı olabilir ama her çocuk her konuyu öğrenir. Çoklu zekâyla, öğretmenler derslerini müzik, sanat, alan gezileri ve daha birçok farklı yöntemle öğretiyor.

Müzik zekâsına sahip bir çocuğa tarih nasıl öğretilebilir?
Tarihi bilgilerle bir şarkı hazırlamasını istediğimizde bu işi zevkle yapar. Kendi hazırladığı şarkıları unutmayacağı için öğrenmiş de olur.

“Baskın zekâyla baskın olmayan zekâ geliştirilir”
Şule Yurcu, Çoklu Zekâ Teorisi´nin, çocuğu tanıma ve yönlendirmede rehber olduğunu belirterek, “Bu anlayışla kurulan okullardaki hatta evlerdeki etkin ve çoklu öğrenme ortamları çocuğun baskın zekâlarından yararlanarak, baskın olmayan zekâlarını geliştirir” dedi.
Yurcu bu gelişimi özetledi:
- Çocuğun sanat veya müzik zekâsı baskın değilse, belki ilerde ressam veya müzisyen olamaz ama beğeni ve zevk alma düzeyi mutlaka gelişir.
- Matematik konularının kavramlarını, dilsel zekâsı baskınsa senaryolaştırarak öğrenebilir. Eğer bir de müzik zekâsı baskınsa ritim çalışmaları sayesinde sayıları, sayı dizilerini hatta işlem yapmayı öğrenebilir.
- Sanatta ustaca kullanılan geometrik şekiller, uzamsal zekânın göstergesidir. Bu tür yaklaşımlarla oluşturulan öğrenme ortamlarıyla çok daha fazla çocuğa ulaşmak mümkündür.

Bedensel - Kinestetik Zekâ
Yaşadığımız fiziksel dünyayı fark etmemizin ve kavrayabilmemizin temelleri kinestetik zekâmıza bağlı. Yaşamımızda dış dünyada olup bitenleri gözleyerek, diğerlerinin hareketlerini taklit ederek, diğerleriyle etkileşim kurarak ve nesnelere dokunarak pek çok şey öğreniriz.
Prof. Gardner, kinestezinin altıncı duyumuz olduğunu söylüyor. Bu zekâ alanı bireyin, spor faaliyetleri gibi tüm vücudunu kullanmasını gerektiren etkinliklerde kullanılıyor.
Bedensel öğrenciler bedenlerini hareket ettirerek ve ellerini kullanarak en iyi şekilde öğreniyorlar. Rol yapma, drama ve bütün spor alanları hoşlandıkları etkinlikler arasında bulunuyor. Bu öğrenciler sınıftaki duygusal tona daha fazla önem gösteriyor. Çünkü onların bedenlerine ve çevrelerine olan farkındalık seviyeleri çok yüksek.

Nasıl tanırsınız?
Bedensel zekâ kişinin vücudunu ve hareketlerini kullanım biçimini ifade ediyor. Bedensel zekâsı yüksek kişiler spor hareketlerini, düzenli-ritmik oyunları kolayca uygulayabilirler.
Bedensel zekâsı yüksek kişilerde koordinasyon, denge, hız, el, bacak becerisi ve esneklik dikkat çekicidir. Balerinler, aktörler, sporcular, pandomim sanatçıları, cerrahlar, teknisyenler bunlara örnek gösterilebilir.

Spor geliştirir
Birçok çocuk, spor yapmak ve oyun oynamak için zaten motive olmuş olduğundan bu zekâ, diğer zekâ türlerini geliştirmek için ´fırsatlar penceresi´dir. Eğer çocuğunuz bilgisayar oyunlarından zevk alıyorsa, dilsel zekâlarını geliştirmek için, oyunun kural ve strateji kitaplarını okumaları için cesaretlendirin.
Eğer çocuğunuz futbol veya basketbol oynamak istiyorsa, sporun tarihini, çeşitli biyografileri okumalarını öğütleyin. Günlük gazeteleri okuyup favori sporcular hakkında size rapor vermelerini sağlayın. Ayrıca skorlar, rekorlar ve lig istatistiklerini öğrenirken mantıksal zekâları da gelişecektir.

5 TEMEL ÖZELLİĞİ
1- Bir veya birden fazla sporda başarılıdır.
2- Uzun süre oturunca kıpırdanır, elini ayağını sallar, vb.
3- Bir şeyleri parçalayıp tekrar birleştirmeyi sever.
4- Yeni şeyleri elleyerek tanır.
5- Kendini tiyatrovari şekilde ifade etmekten hoşlanır.

Görsel-Uzamsal zekâ
Görsel zekâdaki yeteneğimiz, üç boyutlu bir nesnenin şekil ve görüntüsünü ne kadar hayal edebildiğimizle ilgili. Görsel düşünme, kendini şekil ve grafiklerle ifade etme, çizme, boyama, şekil verme gibi davranışları kapsıyor. Beyin, sözcüklere ulaşmadan önce imaj ve resimlerle düşünür. Görsel zekânın dili; renkler, şekiller, desenler, dokular, imajlar, resimler ve diğer görsel sembollerdir.

6 temel özelliği:
1- Bir görüntüyü zihninde canlandırabilir.
2- Harita, çizelge ve şemaları rahatlıkla okur.
3- Yaşıtlarından daha hayalcidir.
4- Görsel gösterimleri sever.
5- Okurken kelimelerden çok resimlerden öğrenir.
6- Dalgın bir şekilde resim çizer.

Geliştirmek elinizde
Çocuklarınızın görsel zekâsını geliştirmek için çeşit çeşit renklerde farklı farklı kalemler alın. Grafik, el sanatları, tasarım, resim kurslarına teşvik edin. Çocuğunuzla fotoğraf çekin, müze gezin, sinema ve tiyatroya gidin.

Sosyal-Bireylerarası Zekâ
İletişim kurma, onları anlama ve davranışlarını yorumlama yeteneklerini kapsar. Sosyalleşme bu yetenek sayesinde olur. Politikacılar, liderler, psikologlar, öğretmenler, turizmciler bu yeteneklerini iyi kullanırlar.
Sosyal zekâsı gelişmiş olanlar moral, mizaç, güdüler ve eğilimleri fark eder ve ayrıştırabilir. Kişiler arası ilişkileri güçlü olanların önemli özellikleri arasında, başkalarının duygularına, korkularına, meraklarına ve inançlarına empati gösterme, yargılamadan dinleme ve performanslarını en üst düzeye çıkarmalarında yardımcı olma isteği bulunur. Sosyal zekânın gelişmesi bir grupta işbirliği ve ekip ruhunun güçlenmesini sağlar.
Çocuğunuzun bu zekâ türünü geliştirmesi için başkalarıyla ilişkilerinde göstermesini beklediğiniz davranışları belirleyin ve evde bir sosyal, iletişimsel zekâ beklentisi tablosu oluşturun. Bu zekâ için çocuklarınıza model olmanız gerekli.

7 temel özelliği:
1- Yaşıtlarının yanı sıra farklı yaş gruplarındaki insanlarla birlikte olmaktan da zevk alır.
2- Doğal bir lider olarak davranır.
3- Sorunları olan arkadaşlarına önerilerde bulunur.
4- Kulüplere, komitelere ve diğer organizasyonlara katılır.
5- Başka çocuklarla oynamayı sever.
6- Birden fazla yakın arkadaşı vardır.
7- Başkalarına ilgi gösterir.

Hangi yaşta hangi zekâ?
Yeni araştırmalara göre, öğrenme yolları yaş dönemine göre değişiyor.
California Üniversitesi Eğitim Uzmanı Dr. Sue Teele´in 4 bin öğrenciyle yaptığı çalışmaya göre, dilsel zekâ, anaokulundan 3. sınıfa dek, mantıksal- matematiksel zekâ 1. ile 4. sınıflar arasında, görsel - alansal ve bedensel zekâ ilkokul boyunca etkin.
Bu da, ilkokullarda bilgiyi görsel, aktif öğrenme yoluyla iletmenin en doğru yöntem olduğunu gösteriyor.
Ortaokul çocukları bedensel, görsel, alansal, müziksel ve sosyal zekâ alanlarını kullanıyor. Bu öğrenciler yalnız değil, birlikte çalışarak daha başarılı oluyorlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder